Dolar mı, dolmaz mı?

Bu soru, akla hemen Amerikan Doları’nı getiriyor. Evet, konumuz da bu zaten!

Dolar’da neler oluyor, daha ne kadar çıkar, yoksa inişe mi geçer?

Bu soruların cevabı Merkez Bankası’nda ve siyasi iktidarda.

Hakkı AçıkbaşYeni Merkez Bankası başkanının koltuğa oturur oturmaz faizleri indirdiğini hatırlıyorsunuz. Oysa ne kadar da mutluyduk o günlerde. Faiz fobisi sayesinde faiz lobisi(!) alt edilmiş, faizler 2,5 puan inmişti.

Bu indirimler reel sektöre yansımamıştı ama olsun, faizler inmişti!

İşte o günlerde demiştik ki, Merkez Bankası elindeki en önemli cephaneyi boş yere harcıyor, faiz indirimleri piyasaya yansımıyor. Peki ama neye göre indiriyor bu faizi: Siyasi baskıya göre…

Bakın ABD Merkez Bankası FED’e… Neredeyse 1,5 yıldır faiz artışı konuşuluyor, bu sayede piyasayı kontrol altında tutuyor, gerektiğinde elindeki bu silah ile cephane harcamadan, sırf söylemlerle piyasaya yön veriyor.

Bu süre içerisinde faizi sadece ve sadece 0,25 puan artırdı, Aralık’ta belki  0,25 puan daha artıracak. Her FOMC (bizdeki PPK) toplantısı öncesi ve sonrasında ince eleyip sık dokuyup faiz artışına öyle karar veriyorlar. Kendilerine göre kriterleri belirlemişler, bu kriterlerin oluşmasını bekliyorlar. Ana 2 kriter enflasyonun %2 seviyelerine yükselmesi, işsizliğin istenen seviyede azalması ve süreklilik arz etmesi.

İdeal bir Merkez Bankası’nın tavrı buyken, 1-2 ay enflasyon düşüş gösterdi diye 5 ay soluksuz faiz indirmek niye? Üstelik o dönemde önümüzde 2 risk bulunurken…

Bu risklerden biri FED’in faiz artırım riski, diğeri ABD seçimleri idi. Her iki risk de Dolar’ın TL karşısında değerlenmesi riskini taşıyordu.

Ve bu ortamda zaten kaygan olan döviz piyasasını iyice kayganlaştırmanın zeminini hazırlamanın sonucu olarak Dolar, 3,40’ı gördü.

Bu günlerde ise, fazla gerilemedi ama en azından biraz sakinleşti. Ama ne zamana kadar?

Şunu açıkça söyleyeyim ki bugün siyasiler çıksa ve

  • Başkanlık sistemini uzun süreli olarak rafa kaldırsa,
  • İdam söylemlerini bıraksa,
  • AB ile ilişkileri yumuşatıcı açıklamalar yapsa,

Dolar 3,10-3,20 bandına geriler. Üstüne, Merkez Bankası yine bugün çıksa ve dese ki “Önümüzdeki PPK toplantısında faiz artırımını gündemde tutacağız”, işte o zaman 3,10’ların bile altına iner.

Ne güzel (!) faiz indirimleri yapılırken faiz artırımı mı olur demeyin, çünkü olmak zorunda. Hem de 0,50 ve üzeri bir faiz artışı olmak zorunda maalesef.

Çünkü eğer TCMB, 24 Kasım Perşembe günkü PPK toplantısında faizleri sabit tutarsa veya 0,25 gibi düşük bir artırım yaparsa, piyasa Merkez Bankası’nın işin ciddiyetinin farkında olmayacağını algılayacak ve kur tekrar yükselişe geçecek. Bu sefer ki yükselişin önü de kolay kolay alınamayacak.

İşte zemin hazırlanmadan, şartlar oluşmadan faiz indiriminin sonuçları bunlar. Bunun zararlarını da maalesef hep birlikte yaşıyoruz.

Hakkı Açıkbaş
Kurumsal Finans Danışmanı
21.11.2016