Haber Hayat Dergisi Röportajımız: “Finansal Danışmanlık Nedir?”
Haber Medya Grubu tarafından aylık olarak çıkarılan ve çoğu kurumsal firma olmak üzere Samsun iş dünyasına hitap eden HaberHayat Dergisi’nin Ocak-2016 sayısında yayınlanan “Finansal Danışmanlık Nedir?” başlıklı röportajımızın tam metni:
Finansal Danışmanlık Nedir?
HaberHayat: Sayın Açıkbaş, bize öncelikle “finansal danışmanlık”tan bahseder misiniz?
Hakkı Açıkbaş: Finansal Danışmanlık, firmaların tüm finans işlerinin yönetilmesini kapsayan bir danışmanlık yöntemidir. Bunun içine, başta bilanço analizi ve aylık raporlama olmak üzere kredi kullanımı, kredilerin ne şekilde kullanılacağı, kullanılan kaynakların nerelere ve nasıl harcanacağı, projelerin ve yatırımların finansmanı ve fizibilitesi, banka ilişkilerinin yönetilmesi gibi hizmetler girmektedir. Yani, firmaların finansal tüm hareketlerinin nasıl doğru şekilde yönlendirileceğinin planlanması, finansal danışmanlığın konusudur.
Finansal danışmanlık firmaları yaklaşık 20-25 yıldır ülkemizde faaliyet gösteriyor, ancak gelişimi ve sayılarının artması son 4-5 yıla dayanıyor. İlk başlarda bu sektöre, yabancı merkezli firmalar girerek büyük şirket satın almaları, halka arzlar konularında danışmanlık yaparak başlamışlar bu işe.
Görüldüğü gibi, finansal danışmanlık firmalarının hitap ettiği kesim, ilk başlarda çok büyük, kurumsal ve halka açılacak firmalar. Sonrasında sektöre hem yerli firmalar giriyor hem de hitap edilen kesim genişliyor.
HaberHayat: Nedir finansal danışmanlık firmalarının hitap ettiği kesim?
Hakkı Açıkbaş: Belli bir rakamsal kriter yok aslında. Ama minimum 5 milyon TL cironun üstünde olan firmalar, finansal danışmanlık hizmetini almak için uygun profili oluşturuyor. Ama daha önemli olan kriterler, subjektif kriterler. Yani, firma yöneticilerinin vizyonları, bakış açıları, finans yönetiminin uzmanlık gerektirdiğini bilmeleri…
Sağlıklı büyümek isteyen, belli bir büyüklüğe ulaşmış ama sağlıklı büyüyememiş olan, büyüklüklerini korumak isteyen, bilançonun önemini bilen, kurumsallaşmaya ve profesyonelleşmeye açık, firmalarının mali yapılarını bağımsız ve 3. bir gözle değerlendirilmesini isteyen firmalardır asıl hitap ettiğimiz kesim.
HaberHayat: Üçüncü gözden kastınız nedir?
Hakkı Açıkbaş: Firmalar mali ve finansal işlemlerini, kadrolarındaki muhasebecileri tarafından yürütmeye çalışırlar. İlave bir masraf olmasın diye sanırım. Ancak muhasebe bölümündeki arkadaşların işi ve görevi değildir finansı yönetmek, mali tabloları analiz etmek, banka ilişkilerini yürütmek.
Muhasebe bölümünün görevi, firmanın muhasebesel kayıtlarının tutulması, fatura girişlerinin yapılması, giderlerin kontrolünün sağlanması, yönetimin isteyeceği mali verilerin raporlanması, vergi beyannamelerinin sağlıklı düzenlenmesidir. Bu işleri sağlıklı ve doğru olarak yürütmeleri gereken kişilere, siz bir de ekstra işler verirseniz, zaten kısıtlı olan kadroyla düzgün muhasebenin tutulması ve finansın yönetilmesi imkansız hale gelir.
Ayrıca, mali tabloları düzenleyen kişinin, aynı zamanda kendi düzenlediği mali tabloları analiz etmesi işin doğasına aykırıdır.
Bu noktada biz Finansal Danışmanlık şirketlerinin devreye girmesi; hazırlanan mizanların, bilançoların doğru, sağlıklı, uluslararası kriterlere uygun düzenlenip düzenlenmediğini kontrol etmesi; bilanço analizlerini yapıp firmadaki olumsuzlukları tespit etmesi, düzeltilmesini sağlaması, olumlu ve olumsuz yönlerin tamamının yöneticilere sunulması gerekiyor.
Bunun objektif bir gözle yapılması şart olduğundan, ancak dışarıdan bir üçüncü gözün yapması gerekir. Ayrıca bu üçüncü gözün finans sektöründen, mesela bankacılıktan, mali analistlikten gelmesi gerekir ki mali tabloları, bankaların baktığı gözle de inceleyip, okuyup düzgün bilançolar sunulmasını sağlayabilsin.
HaberHayat: Peki sizin ve firmanızın geçmişi, iş tecrübeleri nelerdir?
Hakkı Açıkbaş: Benim kökenim bankacılık. 20 yıl boyunca çeşitli bankaların “ticari” şubelerinde çalıştım, son 7 yılım da “ticari” şube müdürü olarak geçti. Buradaki “ticari” ifadesini özellikle kullanıyorum, çünkü “ticari” şubelerde çalışmak demek müşteri portföyünüzün hep firmalardan oluşması demek, firmaların kredi tahsis süreçlerinde yer almak ve bilanço analizi yapmak demek, bilançoyu okumayı bilmek demek. Tabi kişisel gelişimlerle buna katkı da sağlamanız gerek.
2013 yılından itibaren ise, özel sektörde çalışmaya başladım. Özel sektörde çalışmak, bana bankacılık deneyiminin yanında özel sektör deneyimi de kazandırdı. Masanın diğer tarafında olmak ve özel sektörü öğrenmek de çok önemli. Çünkü masanın her 2 tarafında işlemler farklı yürüyor.
HaberHayat: Firmalara ne tür hizmetler sunuyorsunuz?
Hakkı Açıkbaş: Ana faaliyet konumuz bilanço analizi. Çünkü firmaların en büyük sorunu bilançolarını, yani firmalarının mali fotoğrafını bilmemeleri. Bilançolarının ne söylediğini, hangi uyarı sinyallerini verdiğini bilmeden hareket ediyorlar. Dolayısıyla yanlış yatırım, yanlış finansal yönetim, kurumsallaşamama, profesyonelleşememe sebebiyle yanlış adım atıp finansal krize giriyorlar. İşin kötüsü, yine bilançolarını okuyamadıklarından, krize girdiklerini de ya hiç fark edemiyorlar ya da geç fark ediyorlar.
HaberHayat: Bilanço, bu kadar mı önemli firmalar için?
Hakkı Açıkbaş: Evet, çok önemli. Bilanço firmanın mali fotoğrafıdır. Bankalar ve diğer şirketler sizi bilançonuza göre değerlendirir. Siz firmanızı ne kadar büyük ve güçlü sanırsanız sanın, bilanço ne diyorsa, gerçek odur. Çünkü bilanço yalan söylemez! Önemli olan bilançoyu analiz edip bize verdiği mesajları zamanında görmek ve olumsuz sinyallerle ilgili aksiyonları zamanında almaktır.
Şöyle düşünün. Bankalar ile kredili olarak çalışan her firma, belli dönemlerde bilançolarını bankalara verirler. Bankalar, bilanço okuma tekniklerini kullanarak, bilançonun yani firmanın mali yapısının sağlıklı olup olmadığına, borç ödeme kabiliyetlerinin olup olmadığına bakarak kredi kararlarını verirler. Firmalar, bankalarla kredili çalıştıkları sürece bilançolarında sorun olmadığını düşünebiliriz. Ancak eğer bilançoda ve mali yapıda bozulma başladıysa, kredi limitlerinin artırılması veya kredi kullanma konusunda sıkıntı yaşamaya başlarlar.
Neden? Demek ki firmanın bilançosu, olumsuz bir takım sinyaller veriyordur ve bunu okumayı bilen bankalar bu sinyalleri alıyordur. Demek ki, bilançonuzda sizin göremediğiniz, okuyamadığınız bazı olumsuzluklar başlamıştır.
Firmalar, bu olumsuzlukları görebilecek şekilde bilançoyu okuyamadığından gerekli aksiyonları da alamıyorlar. Bu nedenle düzenli olarak bilançolarını analiz ettirmeli, bu konuda finansal danışmanlık hizmeti veren firmalardan destek almalılar.
HaberHayat: Firmanızın hizmetlerini anlatıyordunuz, yarım kaldı. Başta ne tür hizmetler sunuyorsunuz?
Hakkı Açıkbaş: Firmalara en başta detayı bir bilanço analizi hazırlıyoruz. Bu analizde, bilanço kalemlerini tek tek irdeliyoruz, mizandaki hatalı kayıtları düzeltip net ve gerçek hale getiriyoruz. Bu işleme aktarma-arındırma işlemi diyoruz, makyajlama olarak asla algılanmasın bu işlem. Doğru rakamları doğru yerlerine koymalıyız ki analizimiz doğru sonuç versin.
Bu analizle beraber uluslararası normlarda olmak üzere firmanın rasyolarını da hesaplıyoruz. Olumlu ve olumsuz yönleriyle firmanın mali durumunu irdeleyip detaylı olarak firma yöneticilerine sunum yapıyoruz. Böylece firmalarının gerçek durumunu gözler önüne seriyoruz. İddia ediyoruz ki, firmasını en iyi tanıdığını zanneden firma sahibi bile firmasını tanımadığını görecek.
Bunun dışında, firmalara aylık raporlar sunuyoruz. Bunların en önemlisi ise Gider Raporu. Çünkü artık firmalar tasarruf ederek ve giderlerini kontrol altında tutarak karlarını artırıyor. Yine yanlış anlaşılmasın. Tasarruf etmek demek personel azaltmak demek değil, giderleri kontrol altında tutmak demektir. Bunun içinse firma sahipleri ve yöneticileri, öncelikle giderlerini detaylı olarak görmeliler ve aylık olarak takip etmeliler. Bizim hazırladığımız raporlarla, firmalarındaki gelişimleri aylık olarak takip edip, zamanında gerekli aksiyonları almalarını sağlıyoruz.
Bunların dışında proje finansmanı, kurumsallaşma, profesyonelleşme ve yönetim koçluğu konularında danışmanlık hizmetleri veriyoruz.
HaberHayat: Yönetim danışmanlığı konusunda da kısaca bilgi verebilir misiniz?
Hakkı Açıkbaş: Aslında konu, kısaca bilgi verilemeyecek kadar uzun ve detaylı bir konu. Biliyorsunuz firmalar için yöneticiler, yönetim anlayışları, yöneticilerin vizyonları, yetenekleri, tecrübeleri çok önemli. Yönetim kadrosu firmaya yön verir, büyümesini veya stratejik olarak küçülmesini sağlar, yatırım kararlarına onlar karar verir. O halde yöneticinin bu önemli kararları verecek vizyonu, personeli ve müşterilerini memnun edecek bakış açısı ve yöneticilik tecrübesi olması gerekiyor. Ama ülkemizde şirket yöneticisi nasıl olunuyor sorusuna vereceğimiz cevap, bu işin öneminin kilidi haline geliyor.
Çünkü yöneticilik, profesyonel bir meslektir. Dolayısıyla şirket sahibi yani sermayedar olmak, patron olmak, yaşça büyük olmak, belli konularda tecrübeli olmak, aile fertlerinden biri olmak insanları yönetici yapmaz.
Şirket olarak, sahip olduğu yöneticilik tecrübesiyle, şirket yöneticilerine koçluk yapıyor; yöneticilere, iyi ve doğru yönetimin sırlarını paylaşıyor; karşılaştığı zorlukları aşma önerileri sunuyoruz. Yani kendi yönetimsel tecrübelerimizi onlarla paylaşıyoruz.
HaberHayat: Son olarak bizlerle paylaşmak istediğiniz hususlar var mı?
Hakkı Açıkbaş: Firmaların finans yönetimi son derece önemli, hatta şakaya gelmeyecek derecede önemli. Firmaların uzun süre sağlıklı bir şekilde faaliyet göstermesinin temelinde, finans yönetiminin sağlıklı yürütülmesi yatıyor. Bunun temelinde de bilançonun analiz edilmesi var. Bilançonun analiz edilmesi, okunması ve söylediklerinin anlaşılması, dolayısıyla finans yönetimi, uzmanlık gerektiren bir iş.
Sağlıklı bir bilanço, firmaların kredibilitelerini, itibarlarını, karlılıklarını, sektördeki rekabet güçlerini direkt olarak etkileyen, firmaların sağlıklı olarak faaliyetlerine devam etmelerini sağlayan en önemli konu.
Bu nedenle finans yönetimlerinin profesyonel ellere teslim edilmesi önem kazanıyor. Firmamız da bu konuda firmalara hizmet veriyor.